Üretimin Aynası ya da Tarihi Materyalist Eleştri Yanılsaması (ISBN: 9786054238972)
En Ucuz : 22.5,
En Pahalı 22.5,
Toplam 1 Satıcı
Jean Baudrillard Üretimin Aynası\'nda, kendini kapitalizmin radikal bir eleştirisi olarak sunan Marksist ekonomi politiği radikal bir şekilde eleştirmektedir. Ona göre Marksizm, modern toplumun merkezine üretimi koymakla aslında burjuvaziye hizmet etmektedir : Tarihi materyalizm, diyalektik, üretim biçimi, emek gücü gibi kavramlar Marksist kuramın, burjuva düşünürler tarafından üretilen doğa, gelişme, akıl, emek, değiş tokuş gibi evrensel kavramlara bir son vermek amacıyla yararlandığı kavramlar iken günümüzde aynı tarihi materyalizm, ürettiği bütün bu kavramları en az burjuvazininki kadar acımasız bir \"eleştirel\" emperyalizmle evrenselleştirmeye çalışmaktadır.
Baudrillard\'a göre Marx\'ın ortaya attığı üretim, üretim biçimi, değişim değeri gibi kavramlar evrenselleştikleri andan itibaren çözümleme yeteneklerini yitirip anlam dininin egemenliği altına girerek bir tür kutsal kurala dönüşmekte ve genelleşmiş bir sistemi kuramsal açıdan yeniden üretmektedirler. Bu kavramlar göstergelere, yani \"gerçek\" bir gösterilenin gösterenlerine dönüşmekte ve varlıklarını ancak göstergelerden oluşan düşsel bir evrende, insanı baskı altına alan bir simülasyon evreninde südürebilmektedirler.
\"... ilkel toplumlarda ne üretim vardır ne de üretim biçimleri. Ilkel toplumlarda bilinçaltı da yoktur. Bütün bu kavramlarla ancak bizim gibi ekonomi politiğe boyun eğen toplumları çözümleyebilirsiniz... ideologlarımızın kendi ürettikleri kavramlardan yola çıkarak ilkel toplumlara bir ereklilik, akılcı bir yapı kazandırmaya ve kodlamaya kalkıştıklarında kendi kendimize onları ilkel toplumlarda böyle bir ereklilik, akılcı yapı ve böyle bir kod aramaya iten nedenin o her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırma saplantısı olup olmadığını soralım. Marksizm ve psikanalizi (burjuva ideolojisinden söz etmeye bile gerek görmüyoruz çünkü bu düzeyde ele alındıklarında Marksizm ve burjuva ideolojisi arasında hiçbir fark yoktur) başka toplumlara ihraç etmek yerine ilkel toplumları sorgulayalım, onların Marksizm ve psikanaliz üzerindeki tüm etkilerinitartışalım. \"
Baudrillard\'a göre Marx\'ın ortaya attığı üretim, üretim biçimi, değişim değeri gibi kavramlar evrenselleştikleri andan itibaren çözümleme yeteneklerini yitirip anlam dininin egemenliği altına girerek bir tür kutsal kurala dönüşmekte ve genelleşmiş bir sistemi kuramsal açıdan yeniden üretmektedirler. Bu kavramlar göstergelere, yani \"gerçek\" bir gösterilenin gösterenlerine dönüşmekte ve varlıklarını ancak göstergelerden oluşan düşsel bir evrende, insanı baskı altına alan bir simülasyon evreninde südürebilmektedirler.
\"... ilkel toplumlarda ne üretim vardır ne de üretim biçimleri. Ilkel toplumlarda bilinçaltı da yoktur. Bütün bu kavramlarla ancak bizim gibi ekonomi politiğe boyun eğen toplumları çözümleyebilirsiniz... ideologlarımızın kendi ürettikleri kavramlardan yola çıkarak ilkel toplumlara bir ereklilik, akılcı bir yapı kazandırmaya ve kodlamaya kalkıştıklarında kendi kendimize onları ilkel toplumlarda böyle bir ereklilik, akılcı yapı ve böyle bir kod aramaya iten nedenin o her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırma saplantısı olup olmadığını soralım. Marksizm ve psikanalizi (burjuva ideolojisinden söz etmeye bile gerek görmüyoruz çünkü bu düzeyde ele alındıklarında Marksizm ve burjuva ideolojisi arasında hiçbir fark yoktur) başka toplumlara ihraç etmek yerine ilkel toplumları sorgulayalım, onların Marksizm ve psikanaliz üzerindeki tüm etkilerinitartışalım. \"