Hayaller Şehri (2012)
John Cheever, bir öyküsünde özyıkımcılığın ilk belirtisinin bir kum tanesinden farksız olduğunu söyler. Ona göre başlangıç noktası, #039;bir baş ağrısı, önemsiz bir sindirim bozukluğu, bir parmağın mikrop kapmasıdır. #039; Her şey düşünüldüğü yönde, yani yolunda giderken, birden küçük bir anlaşmazlık, bir kararsızlık anı... Öykülerindeki karakterlerle, çoklukla iki: farklı yöne gitmeyi aynı anda isteyip birini; seçmek zorunda kaldıklarında tanışırız; hem taşralı bir iyi aile babası olmak hem yasak aşka meyletmek, iflastan korkarak hırsızlık yapmak ama vicdan muhasebesinde yenilmek, kasabada yaşayan o #039;küçük#039; insanlardan biriyken, büyük hayaller peşinde koşmak... Cheever bizi zıtlıkları bir arada yaşayan evlere, odalara, zihinlere misafir ediyor. Ey Yıkılmış Hayaller Şehri, insanın değişmez arada kalmış¬lığının, yürek burkan güzellikteki öykülerinden oluşuyor. Amerika#039;nın Çehov#039;u olarak anılan John Cheever, 1979#039;da Pulitzer Ödülü#039;ne layık görüldü. Toplu öykülerinin ikinci cildi olan Ey Yıkılmış Hayaller Şehri, Roza Hakmenin yetkin çevirisi ile dizideki yerinialıyor.