Harput Yollarında (ISBN: 9789753502634)
Birinci elden kaynaklara, arşiv belgelerine, fotoğraflara, tarihî bilgilere ve kisilerin sahitliklerine basvurularak hazırlanan \"Harput Yollarında\" adlı bu eserin yazarı Ishak Sunguroglu, belge ve bilgileri, soguk ve akademik bir havada degil, duygu ve düsüncelerin, geçmisin, hatıraların özlemi içinde ele almıstır.
Ishak Sunguroglu için Harput, Harput\'un eski günleri, artık çok uzaklardadır. Çocukluk ve gençligini yasadıgı, binlerce yıllık tarihe sahip olan bu sehir yok olmustur. Eski ihtişamından eser kalmamış ve evlerin kapılarını örümcek ağları bağlamıstır. Bundan dolayı Sunguroglu\'nun içi kan ağlamaktadır.
Eser sadece Harput\'un degil, bölgedeki Malatya, Diyarbakır, Tunceli, Bingöl gibi sehirlerin, Doğu Anadolu Bölgesi\'nin de yerel tarihini içine alır. Böylece biz, pâyitahta uzak olan daima göz ardı edilen taşranın: Anadolu\'nun sessizce akan tarihinin, yasanan onca acının, ızdırabın ve yıkımın şahidi oldugumuz gibi, buraların saduman oldugu günleri de görürüz. Günlük olaylar, sosyal ve dinî hayat, insanların birbirleriyle olan iliskileri detaylı bir sekilde bu eserde yerini alır.
Öyle ki yemeklerden, çocukların egitiminden, yaz ve kış eglencelerinden, dügünlerden, dinî merasimlerden, bayramlardan, ramazanlardan vb. daha birçok sosyal faaliyetten ilk elden haberdar oluruz. Özellikle XIX. ve XX. yüzyılda yasanan siyasi ve sosyal çalkantıların toplumda yarattıgı yansımalar ve olusturdugu kırılmaları, yasayanların agzından duyma imkânı buluruz.
Özetle söyleyecek olursak, Anadolu\'yu ve onun toprağı ile yoğrulmus insanı daha yakından tanıma şansını elde etmişoluruz.
Ishak Sunguroglu için Harput, Harput\'un eski günleri, artık çok uzaklardadır. Çocukluk ve gençligini yasadıgı, binlerce yıllık tarihe sahip olan bu sehir yok olmustur. Eski ihtişamından eser kalmamış ve evlerin kapılarını örümcek ağları bağlamıstır. Bundan dolayı Sunguroglu\'nun içi kan ağlamaktadır.
Eser sadece Harput\'un degil, bölgedeki Malatya, Diyarbakır, Tunceli, Bingöl gibi sehirlerin, Doğu Anadolu Bölgesi\'nin de yerel tarihini içine alır. Böylece biz, pâyitahta uzak olan daima göz ardı edilen taşranın: Anadolu\'nun sessizce akan tarihinin, yasanan onca acının, ızdırabın ve yıkımın şahidi oldugumuz gibi, buraların saduman oldugu günleri de görürüz. Günlük olaylar, sosyal ve dinî hayat, insanların birbirleriyle olan iliskileri detaylı bir sekilde bu eserde yerini alır.
Öyle ki yemeklerden, çocukların egitiminden, yaz ve kış eglencelerinden, dügünlerden, dinî merasimlerden, bayramlardan, ramazanlardan vb. daha birçok sosyal faaliyetten ilk elden haberdar oluruz. Özellikle XIX. ve XX. yüzyılda yasanan siyasi ve sosyal çalkantıların toplumda yarattıgı yansımalar ve olusturdugu kırılmaları, yasayanların agzından duyma imkânı buluruz.
Özetle söyleyecek olursak, Anadolu\'yu ve onun toprağı ile yoğrulmus insanı daha yakından tanıma şansını elde etmişoluruz.