Gülümseyen Öyküler (ISBN: 9789752636514)
Pirinç tanesi ve inciBir gün bir horoz topraktaki kırıntıları bulup yerken, tozların arasında bir inci tanesi gördü. Onu önce pirinç tanesi sanıp ağzına aldı. Ama bu parlak nesne hiç de umut ettiği gibi kocaman bir pirinç tanesi değildi. Bu yabancı nesneyi ağzından çıkarıp yere attı. Sonra da gagalayarak ne olduğunu anlamaya çalıştı. Bu sırada inci dile gelip horoza seslendi:Ey dev hayvan. Ben öyle bir inci tanesiyim ki, eşim benzerim dünyada bulunmaz. Narin bir bayanın boynundaki kolyeden kazayla düştüm bu bahçeye. Gaganla rahatsız etme beni. Aklını kullan da, şeklime, rengime, parlaklığıma bakıp düşün.Horoz, bu sözler üzerine önce şaşırdı. Sonra da kibirle öttü ve şöyle dedi:Hah, eşi bulunmaz bilmem neymiş! Şurada senin büyüklüğünde bir pirinç tanesi olsa, hiç düşünmeden seni onunla değiştirirdim. Yenemiyorsan, demek ki bir işe de yaramıyorsun.Bunları söyledikten sonra, bir pençe darbesiyle inciyi tozun toprağın arasına gönderdi.(Tanıtım bülteninden)