Esirciler Hanı (2012)
Tarihçilerimiz, bugüne kadar o hanı hep sakladılar; adını anmaktan özenle kaçındılar. Pek çok adı vardı: Esirciler Hanı, Esir Hanı, Esir Pazarı, Avrat Pazarı, Kadın PazarıDevlet-i Âliyye#039;yi (Osmanlı Devleti) yönetenlerin; o yöneticilere eş olanların çok büyük bölümü de insanların bir at, bir inek gibi pazarlandığı o insan pazarından satın alınıyordu. Sultan III. Selim#039;in, Yeniçeri ordusunu lağvedip Nizam-ı Cedid#039;i kurmaya çalıştığı; eski-yeni çatışmasının şiddetlendiği bir süreçte işte bu pazara, Laz esirciler Gürcistan#039;dan bir kız getirirler. Selim Han#039;a karşı büyük bir ayaklanma yavaş yavaş başkaldırırken, Osmanlı toprakları için için kaynarken; kuloğlu Bektaş bu Gürcü kıza âşık olur. Şimdi hep birlikte 220 sene öncesi Istanbul#039;unun sokaklarına girebilir, Miskinler Tekkesi#039;nde cüzamlıları görebilir; Baba Cafer Zindanı#039;nda gezinebilir; civelekleri, şıkırdımları, çengileri izleyebilir; entrikalara parmak ısırabiliriz. Harem-i Hümayun#039;dan başlayıp Saray-ı Hümayun#039;dan (Top Kapısı Sarayı) yola çıkarakTarihsel gerçeklere uygun ve trajik öyküler eşliğinde, Esirciler Hanı#039;nda; bir Gürcü cariye ile kuloğlu Bektaş#039;ın öyküsü Geçmişimizin bir filmigibi...