Efendimizle Kırk Gün (ISBN: 9786055143459)
Hz. Ali (r. a), Efendimiz (s. a. v)i şöyle tarif eder:
Ne aşırı uzun, ne de aşırı kısaydı. Orta boylu idi. Hafif dalgalı saçları vardı; ne kıvırcıktı ne de düz. Tombul yüzlü ve yumru yanaklı değildi; yüzünde hafif bir yuvarlaklık vardı. Mübarek yüzlerinin rengi kırmızıya çalar şekilde, beyazdı. Gözleri siyah; kirpikleri sık ve uzundu. Kemiklerinin eklem yerleri ile omuz başları iri yapılıydı. El ve ayak parmakları kalıncaydı. Yürürken, engebeli bir yerde yürüyormuşçasına ayaklarını sürümeden sertçe kaldırırlar ve adımlarını genişçe atarlardı. Bir kimseye baktıkları zaman, yalnızca başlarını çevirerek değil, bütün vücutları ile o tarafa yönelirlerdi. Peygamberler zincirinin son halkası olduğunun göstergesi olan Nübüvvet Mührü, sırtında, kürekleri arasındaydı. O (s. a. v) insanların en cömert gönüllüsü, en doğru sözlüsü, en yumuşak tabiatlısı ve en arkadaş canlısı idi. Kendilerini ansızın görenler, heybeti karşısında sarsıntı geçirirler; fakat üstün vasıflarını bilerek sohbetinde bulunanlar ise, Onu (s. a. v) her şeyden çok severlerdi. Onun (s. a. v) üstünlüklerini ve güzelliklerini tanıtmaya çalışan kimse: Ben gerek Ondan (s. a. v) önce, gerek Ondan (s. a. v) sonra, Onun (s. a. v) gibi birisini görmedim, demek suretiyle, Onu (s. a. v) tanıtma hususundaki aczini ve yetersizliğini itiraf ederdi. Allahın salat ve selamı Onun (s. a. v) üzerineolsun.
Ne aşırı uzun, ne de aşırı kısaydı. Orta boylu idi. Hafif dalgalı saçları vardı; ne kıvırcıktı ne de düz. Tombul yüzlü ve yumru yanaklı değildi; yüzünde hafif bir yuvarlaklık vardı. Mübarek yüzlerinin rengi kırmızıya çalar şekilde, beyazdı. Gözleri siyah; kirpikleri sık ve uzundu. Kemiklerinin eklem yerleri ile omuz başları iri yapılıydı. El ve ayak parmakları kalıncaydı. Yürürken, engebeli bir yerde yürüyormuşçasına ayaklarını sürümeden sertçe kaldırırlar ve adımlarını genişçe atarlardı. Bir kimseye baktıkları zaman, yalnızca başlarını çevirerek değil, bütün vücutları ile o tarafa yönelirlerdi. Peygamberler zincirinin son halkası olduğunun göstergesi olan Nübüvvet Mührü, sırtında, kürekleri arasındaydı. O (s. a. v) insanların en cömert gönüllüsü, en doğru sözlüsü, en yumuşak tabiatlısı ve en arkadaş canlısı idi. Kendilerini ansızın görenler, heybeti karşısında sarsıntı geçirirler; fakat üstün vasıflarını bilerek sohbetinde bulunanlar ise, Onu (s. a. v) her şeyden çok severlerdi. Onun (s. a. v) üstünlüklerini ve güzelliklerini tanıtmaya çalışan kimse: Ben gerek Ondan (s. a. v) önce, gerek Ondan (s. a. v) sonra, Onun (s. a. v) gibi birisini görmedim, demek suretiyle, Onu (s. a. v) tanıtma hususundaki aczini ve yetersizliğini itiraf ederdi. Allahın salat ve selamı Onun (s. a. v) üzerineolsun.