Alevilik ve Sorunları (ISBN: 9786051253312)
Emeviler\'le Abbasiler döneminde hakları kısıtlı köle ve işçilerle Türk, Kürt, Acem gibi azınlıklara mevali denirdi. Alevilik, can ve mal güvenlikleri de bulunmayan mevalilerin kendilerine zulm eden yöneticilere karşı geliştirdikleri siyasi, dini ve felsefi öğelerden oluşan bir savunma mekanizmasıdır.
Bu mekanizma Hz. Ali\'nin yaşam biçimi ile eylem ve söylemleri doğrultusunda gelişti. 8-9. yüzyıllarda Mezopotamya, Iran ve Hint uygarlıklarından süzülen akılcı, eşitlikçi ve özgürlükçü değerlerle buluştu. Güney Irak\'ta yükselen Batıni ve Tasavvufi inançlarla yorumlanıp kemale ulaştıktan sonra çağdaş bir öğreti olarak Suriye, Iran, Türkistan, Anadolu ve Balkanlara yayıldı.
Alevilik, Batınilik ile tasavvufun sentezinden oluşur. Batınilik ihtilalci, tasavvuf barışçıl ve demokratiktir. Her iki akım, ayrımcılığı yok etmeyi, haksız yöneticileri iktidardan zorla, duruma göre demokratik yoldan uzaklaştırarak toplumda huzur ve adaleti sağlamayı amaçlar.
Eline, beline, diline sahip olma ilkesi Aleviliğin amentüsüdür, olmazsa olmaz koşuludur. Bu ilke, tarihi uygarlıkların özü gelişmiş ahlaki değerlerin özetidir. Barış içinde yaşamanın güvencesi, toplumsal huzur ve mutluluğun serçeşmesidir. Hilesiz, arı duru, halkça bir yaşamın gizemli anahtarı, sade ve mütevazı, Hakk\'ı ile sürekli hemhal olan bir yaşam biçimidir. Sağlıklı aile, hayırlı komşu ve uygar bir topluma aralanan sihirli hizmet kapısıdır.
Alevilikislam\'ı aşan felsefi bir yorum ve inanç sistemidir. Buna rağmen yasama, yürütme ve yargı erki ile Sunni Ulema, Alevileri güdümlerinde tutmak ve zaman içinde asimile etmek amacıyla, Aleviliği Islam şemsiyesi altında bir Sünni Tarikatı olarak gös-termeye çalışmaktadırlar.
Hasılı alevilik, ızdıraplarla dolu ve hiç bitmeyecekmiş gibi görünen 1400 yıllık bir macera, elinizdeki kitap bu hazin maceranın bir özetidir.
Bu mekanizma Hz. Ali\'nin yaşam biçimi ile eylem ve söylemleri doğrultusunda gelişti. 8-9. yüzyıllarda Mezopotamya, Iran ve Hint uygarlıklarından süzülen akılcı, eşitlikçi ve özgürlükçü değerlerle buluştu. Güney Irak\'ta yükselen Batıni ve Tasavvufi inançlarla yorumlanıp kemale ulaştıktan sonra çağdaş bir öğreti olarak Suriye, Iran, Türkistan, Anadolu ve Balkanlara yayıldı.
Alevilik, Batınilik ile tasavvufun sentezinden oluşur. Batınilik ihtilalci, tasavvuf barışçıl ve demokratiktir. Her iki akım, ayrımcılığı yok etmeyi, haksız yöneticileri iktidardan zorla, duruma göre demokratik yoldan uzaklaştırarak toplumda huzur ve adaleti sağlamayı amaçlar.
Eline, beline, diline sahip olma ilkesi Aleviliğin amentüsüdür, olmazsa olmaz koşuludur. Bu ilke, tarihi uygarlıkların özü gelişmiş ahlaki değerlerin özetidir. Barış içinde yaşamanın güvencesi, toplumsal huzur ve mutluluğun serçeşmesidir. Hilesiz, arı duru, halkça bir yaşamın gizemli anahtarı, sade ve mütevazı, Hakk\'ı ile sürekli hemhal olan bir yaşam biçimidir. Sağlıklı aile, hayırlı komşu ve uygar bir topluma aralanan sihirli hizmet kapısıdır.
Alevilikislam\'ı aşan felsefi bir yorum ve inanç sistemidir. Buna rağmen yasama, yürütme ve yargı erki ile Sunni Ulema, Alevileri güdümlerinde tutmak ve zaman içinde asimile etmek amacıyla, Aleviliği Islam şemsiyesi altında bir Sünni Tarikatı olarak gös-termeye çalışmaktadırlar.
Hasılı alevilik, ızdıraplarla dolu ve hiç bitmeyecekmiş gibi görünen 1400 yıllık bir macera, elinizdeki kitap bu hazin maceranın bir özetidir.